Özün neye benziyor?

Özün sana benziyor, özün sensin. Onu senden başka bir şey olarak düşünme. Bunu beden şekli olarak da düşünme. Özün, senin kalbinden sana konuşandır. Özünü Hak’tan gayrı düşünmeyesin.

Nasıl, hepsi iç içe girdi değil mi?

Boş yere söylenmiyor, "Ben senim, sen de bensin." diye.

Her şeyin özü Hak’ka gider. Sen var olursun, kendini görürsün aynada, dokunursun, dokunduğun var olur. Koku alırsın, koku var olur.

Her şey, sen olduğun için var edilmiştir. Her şey, senin için tasarlanmıştır. Her şey, sen düşündüğün için vardır. Hani derler ya, "Âlem var âlem içinde." O da senin içinde.

Yoksa hiç burada olmadık mı dersin?

Elbet buradasın, bu dünyadasın. Çünkü Yüce Yaradan’ın sistemi muhteşemdir. Bu sistemi çözmek için bilinç seviyeni aşman gerekir. Çözmen de beklenmemektedir.

Sürekli bir şeyleri anlama telaşındasın, yeni bilgiler öğrenme derdindesin. Ama sonrasında bilgiler demlenmezse hiçbir şey yerli yerine oturmaz, bilesin.

Sakin kalmak, sıradan şeyler yapmak, yürümek, oynamak, gülmek gerekir. Dünyadasın, dünyadan kopmadan dengede kalmalısın. İnan, hayat böyle güzel. Yoksa ne gökte durabilirsin ne yerde.

Hepiniz rengârenk, kokusu farklı, tadı farklısınız. Yüce Yaradan sizleri çeşit çeşit yarattı, çeşit çeşit renklere boyadı. Her birinizden ayrı ayrı oynadı. Sonra da özgür irade verdi, karşına sonsuz olasılık koydu. "Neyi seçersen seç, hepsi benim." dedi. Ama siz ne yaptınız? Her şeyi kendinizden bildiniz. Ya çok dertlendiniz ya da çok sevindiniz. İlk başta ne yazmıştık? (Zühd felsefesi)

Her şeyin özeti gibi değil mi?

Haydi, yaşa hayatı! Sev olup biteni, âşık ol, gülümse…

Âlemlerin Rabbi yarattığı her şeyi çok seviyor, seni mi sevmeyecek? Sen O'ndan bir parçasın, nur tanesisin. Âşıksın O'na, sevdalısın.

Bu yazıyı okuyanlar da çok farklı değiller, yolunuz sevdanız aynı.

Sevgiyle kalın…