Ey Razaman Sen nesin? Ne değil?

Sence ben neyim? Mübarek bir ay, oruç tutulan bir ay, açların doyduğu bir ay, sofraların donatıldığı bir ay, geceleri açlıktan ölmemek için yemek yediğin bir ay, insan olduğunuzu, vicdan sahibi olduğunuzu hatırladığınız bir ay...

Sizi yaratanın farkına varıp ona yöneldiğiniz bir ay... Sonrasında hiç yaşanmamış gibi hayatınıza devam ettiğiniz bir ay...

Tabii şimdi, "Ramazan neden 12 ay geziyor?" diye düşünüyorsun. Her şey yerinde kalırken Ramazan ve Kurban Bayramı neden yılın her gününde geziyor, diyorsun.

Araştırdığında, âlimler kurulunun böyle bir karar aldığını görüyorsun. Peki, kim bunlar? Kimin adına karar alıp insanlara dayatıyorlar? Biz mi hata yapıyoruz ve her sunulanı doğru kabul edip uyguluyoruz? Yapan mı suçlu, yoksa sorgulamadan uygulayan mı?

Sor bunu kendine! Aklı veren mi suçlu, yoksa o aklı kullanmayan mı?

Hayatta iyilik de kötülük de Allah’tan gelir. Bunları yaşamanızda elbette bir hayır vardır.

Şimdi, akletme ve düşünme zamanıdır. İyiyi kötüden ayırma zamanıdır. Öğrendiğini uygulama zamanıdır.

Sen hâlâ atalarının dini üzerine misin?

Ramazan" kelimesi Arapça kökenli olup, kök harfleri "ر م ض" (r-m-ḍ) "ramad" olan bir kelimeden türetilmiştir. Bu kök kelime, "yanmak" veya "ısınmak" anlamına gelir. "Ramazan" ise, bu kök kelimeden türetilen bir isim olup, "sıcaklık", "kavurucu sıcaklık" anlamını taşır. Bununla birlikte, Ramazan ayı, bu ismi "günahların yakılması" veya "ruhun arınması" anlamında bir sembol olarak almıştır. İslam'da Ramazan, Allah'a yakınlaşmak, nefsi terbiye etmek, sabır ve arınma ayıdır.